Mikroorganizmalar doğada ve konakçıda genellikle 2-3 türü bir arada yaşarlar. Mikro*organizmalar bu birliktelikleri sırasında birbirlerinin üreme/çoğalmaların üzerine olumlu ve olumsuz etkilerde bulunurlar. Mikroorganizmaların kendi aralarındaki ve konakçı ile olan birliktelikleri önceleri genel olarak sembiyozis denilmiştir. Sembiyoziste eğer bir mikrocanlı ortağı üzerinde yaşıyorsa ektosembiyozis, içeririsinde yaşı*yorsa endosmbiyozis denir. Mikroorganizmalar arasındaki yaşama şekilleri 3 kısma ayrılarak incelenmektedir.
1. Yardımlaşma temeline dayanan yaşama şekli. Mutualizim, komensalizim
2. Yaşamı zorlaştıran yaşama şekli. Antagonizim
3. Zarar veren yaşama şekli. Parazitizim, opurtunizim,
Mutualizm Nedir, Mutualist Yaşam
Bazı bakteriler, aynı ortamda beslenirken bir diğerine yararlı olan bazı maddeler veya etkiler sağlarlar. Örneğin, Lactabacillus arabinosus ve Streptococcus faecalis beraber ürer iken ayrı ayrı ürediklerinden daha fazla ürerler. Çünkü, L. arabiııosus, ürerken ortama folik asit sentezler. Folik asitte Str. faecalis'in üremesinde hücre faaliyetlerinde çok gereklidir. Str. faecalis ise L. arabinosus için gerekli olan fenilalanin'i sentezler. Aralarında sembiyozis olan bakteriler tek başların üreyebilmeleri için besi ortamında bakteri için gerekli olan tüm besin maddelerinin bulunması gerekir. Bakterilerle proto-zoonlar, bakterilerle algler, bakterilerle ruminantlar, bakterilerle bitkiler ve hatta bak*terilerle insanlar arasında da sembiyozis vardır. Örneğin, insanların sindirim sistemi florasındaki bakteriler olmasa, insanlar yedikleri bir çok besin sindirimini yapamazlar. Mutualist yaşayan patojen mikroorganizmlar, aynı zamanda bulundukları konakçıda tek başlarına yapabildikleri enfeksiyondan daha tehlikelisini (sinerjik etki) yaparlar.
Komensalizm Nedir, Kommensalizm Tek Taraflı Yardımlaşma
Komensal sembiyoziste mikroorganizmalardan biri yarar görürken diğeri için yarar yada zarar söz konusu değildir. Bazı bakteriler, besiyerlerindeki her besini ayrıştırıp parçalayacak ve besin olarak kullanabilecek enzimlere sahip değildir. Bu tip enzimi olan bir başka mikrop ile birlikte yaşadığında daha kolay çoğalabilir. Mesela, Escherichia coli arjinini parçalayacak enzimi olmadığından arjinin esaslı besiyerinde üreyemez. Eğer Str. faecalis ile birlikte ise bu bakteri arjinin'i ornithin'e çevirir. E.coli ornitinle beslenerek üremeye başlar. Bu iki bakteri insan ve hayvanların barsak flo*ralarında bulunurlar.
Antagonizm Nedir, Antagonistik Etki
Bazı mikroorganizmalar, üredikleri ortama salgıladıkları ****bolizma artıkları ile ge*nellikle ortam pH'sını (aside çevirerek), ozmotik basıncını ve yüzey gerilimini değişti*rirler. Bu durumda diğer mikroorganizmanın enzimlerinin aktifleşemeyeceği hatta öleceği zemin hazırlarlar. Bazı toksik maddelerle veya antimikrobiyal ürünleri (bakteriyosinler, antibiyotikler ) ile de doğrudan diğerinin üremesini kontrol altına alırlar. Örneğin, Lactabacillus'lar, yoğurtta hızlı bir şekilde laktik asit üreterek diğer bakteri*lerin üremesini hatta yaşamasını önlerler.
Antagonist etkiden haraketle, mikroorganizmaları üretip diğer mikroorganizmalar üzerinde üremeyi durdurucu (mikrobiostatik, bakteriostatik) ve/veya öldürücü (mikrobiolitik, bakteriolitik) etki göstermeyi izah için antibiyotik tabiri VVaksmann tara*fından kullanılmıştır. Penicillium notatum''dan elde edilen penisilinler ilk antibiyotiktir (Aleksandr Fleming). Bacillus brevis'in sentezlediği Gramicin, Streptomyces cinsi man*tarların sentezledikleri, streptomisin, kloramfenikol, tetrasiklinler, kanamisinler ör*nek olarak verilebilir.
Bakteriosinler ise ilk olarak 1925'te Escherichia coli'de. bulunmuştur. Daha sonraları Streptokoklarda, pseudomonaslarda ve daha bir çok bakteride bakteriosin sentezi tes*pit edilmiştir.
Parazitizm, Parazitik
İnsan ve hayvanlarda enfeksiyon oluşturan tüm mikroorganizmaları (bakteri, virüs, mantar, protozon, helmint, askarid, vs) parazit olarak kabul edebiliriz. Konakçının bakteri olduğu durumlarda ise parazit genellikle bakteriofajlardır (bakteri virusu). Parazitik yaşam şekli bir canlının diğer bir canlı üzerinde veya içinde zarar vererek veya faydası olmadan gerçekleşen bir sembiyotik yaşam şeklidir.
Opurtunizim
İnsan ve hayvanların sindirim sistemi, üst solunum sistemi, ürogenital sistemi, deri ve mukozalarında normal olarak yaşayan ve buraların mikroflorasını oluşturan mikroor*ganizmalar bulunur. Mikrofloranın önemli bir çoğunluğu canlıyı patojenlerden korur*ken, çok az bir kısmı konakçının sağlık dengesinin kısmen bozulduğu, zayıfladığı du*rumlarda konakçısını hastalandırırlar. Bu duruma opurtunizim, bu tip mikroorganiz*malara da opurtunist mikroorganizma veya fırsatçı patojenler denir.
Gönderen Aytekin AYDIN - Çarşamba, Mayıs 27, 2009